A.Vahap Kaya yazdı: Özveri - II

Ne olursa olsun sen kendine olmasını istediğin şeyin başkasına senin yaparken bu senin hakkındı güvencesi verme çabasıdır. Çünkü yaptığın şey insanın başına kalkılsa; insan o duyguyu kullanırken insanlar hep yabancı bir şeyin kullanılmasını işliyormuş duygusunu da görmeden edemez

Ama bu senin hakkındı ve ben kendi bedenimde yaşatıp sana verdim inancı verilir ise insanlar yapılan fedakârlığı normal bir hakkın günlük, rutin kullanma duygusuyla hareket eder ve herhangi bir rahatsızlık olmadan yaşam akışına devam eder. Yazılacak, çizilecek ve görülecek son şeylerin senin kararınla ama insanlığın hizmetindeki değerlere bağlılığın derecesidir

Bir sefer yapıp durmazsın, bir kere yapıp pişman olmazsın, bir kere yaptın mı karşıdan da bir kere ben yapayım dendiğinde işte güzel tablo bu der sen de mutlu olursun. Zaman kötüye evrilse dahi ben yaparım meğluk bilmezse ğalık bilire; mektuplarını dereye bırakıp bir gün yarenin eline geçeceğinden emin olmak için fedakârlık yapıp denize atmaktır, meğluk bilmezse balık bilire, balığın kendi karnını doyurmasına sevinmeye benzer

Sonuçta yaşamın devamında inanç büyük bir yer tutuyor ise neden bu denklemde yaşamasın ki, olumsuzu düşünüp baştan kestirmek kolaycılıktır ve yaşamda asla kolaycılığı kabul etmez bunu da bilmek gerek. Canınızı yakan bunca etkenden kendinize ait acıları çektiğinizde bile yüzünüzü buruşturmayıp sevenlerim acı çektiğimi bilemsin istemediğin bin yıllık tarihi eserin hala dimdik ayakta oluşun hikâyesidir.

Ne olursa olsun sen ayakta kalmak zorundasın ve kendinden sonraki kuşağa umut olmak zorundasın. Zamanı geçmeyen sürekli canlı, sürekli işbaşında olan ve her gittiği yerde taraftar bulan insanın hedeflerine yeni şeyler eklediği yaşayan bir duygudur. Duygunun gökyüzüne seriliş hikâyesidir

Kahredici ne tablolar var ise ve yeniden tekrar etmek gerekirse tebessüm yaratacak bir jest ve mimiği yüze yerleştirmeyi becermektir. Çünkü fedakârlığın öyle bir sinerjisi vardır ki kimse tam tarifini yapamaz, aşk gibi yemek, yemek gibi vs. vs.

Fedakârlık lafı için; bir kelimeden ibarettir diyenlere inat bir dünya diyebilmek için kendini sürekli hazırda tutmaya çalışmaktır. Siz kendiniz görürsünüz ki işleyen demir pas tutmaz ve başkasını da bu işleyişe davet etme hakkını kendinizde bulursunuz. Olması gereken doğalında insan davranışları, insan tepkilerini ve insana ait olan her şeyi kendi geleceğin görüp davranmaktır

Senin yaptığını gören bir başkası senin davranışını taklit etti mi veya yaşayarak kendini yaşam kattı mı işte senin kazanma anın ve bir ilke daha sen imza atmış olursun, umut ettiğin şeyin gerçekleştiğini görmek mutlulukların en alasıdır unutma. Fedakârlık basit bir davranıştan öteye bir şeydir, sizin kendinizi öngörülü görüp doğruyu hissetmeniz ile ilgili bir davranıştır

Yapmak için herhangi bir ekstra planlamaya gerek yoktur, karar verirsiniz ve yaparsınız, böyle güzel ve gerçekleşmesi bu kadar kolay ve yüce bir duyguyu sen de yaşamaya ne dersin? (SON)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi