A.Vahap Kaya yazdı: Korku Labirenti - I

Korku insanların içinde beslediği ve kolay kolay korkunun bulunduğu alana geçmek istemediği bir ucube

Gece karanlığının en tenha anı ve muhtemelen devler zamanın seslerinden ıslık sesleri gece karanlığını daha da karanlık hale getirir

Kendi kendileriyle karşılaşmak istemeyen insanlar korkularıyla nasıl karşılaşırlar ve böyle bir şeyin imkansızlığında gece insanın üzerine akar

Biliyorum basit bir şeysin ama senin üzerine gelemiyorum ya gerçekten gerçeksen ve kalkıp kendi yaratılan cinsindensen ve beni yutsan sana kim ne der

İşte karşımda kaf dağı üzerindeki binlerce efsanelerin en kötüsüne takılıp kalsam; bu yorganı kim üzerimden atacak ve beni yıldızların sadeliğiyle buluşturacak

Eğer korkuyu sınamazsanız o korku hep içinizde ve size karşı kendini ayakta tutar, sizin hayat alanınızı daraltır kendisi dünyanıza hâkim olur ve siz o dünyada tutuklu bir mahkum olursunuz, seslenseniz bile sizde başka sesinizi duyan olmaz

Korku insan eliyle dağıtılmış, girilmez bir alan ise; karşı insanların çıkarı vardır demektir ve o insanlar kendi gizlerini orada saklarlar, sizin orayı ziyaretinizde onların yasak bölgelerinin ifşası demektir

Herkes herkesin içindekinin ne olduğunu anlar, o zaman insanların neye hizmet ettiğiyle ilgili gerçek yüzleri ortaya çıkar

Korkuları siz canlı tutarsanız canlı kalır ama siz korkuları görmezden gelirseniz veya siz efsane gibi anlatmayıp taraftar toplamazsanız bir süre sonra o korku ortadan kalkar.

Dini meselelerdeki şığ uçmaz mürit uçurur meselesinin canlı versiyonu ve insanalar anlatırken bir de var olan veya hissettiklerinin birkaç katı ekleme yapar veya anlatımını güzelleştirmek için süslemeler yapar ve olay esasından kaç ton renk değiştirir

Korkuların koruma mekanizması olmazsa; birçok korku sınanma yoluyla ortadan kalkar, gelgelelim korkuların koruma sistemi yüzünden absürt düşünceler, fikirler bile korku yaşamlarını sürdürebiliyorlar,

Hele anlatanın bu işte bir çıkarı var ise veya bir çıkar umut ediyor ise artık yalanın önü alınamıyor, dinleyenlerin kenedi kafalarında yarattıkları düşünülür ise o zaman  değmeyin korkunun keyfine gitsin

Devlete laf söyleme yanarsın, şeyhe laf söyleme cehenneme gidersin, şuraya gitme cin vardır, buraya gitme canavar var ve seni yer, birde bu düşünceler veya fikirler fiziki kurallarla desteklendi mi artık aşılmaz dağlar veya girilmez kaleler oluyor

Hele bir de insanın kendini hantala çekme hikayeleri, vazgeçip bir kenardan seyretme meseleleri; korkunun arayıp ta bulamadığı bir rahatlık ortamı.

Doğru kokular vardır elini ateşe sürme yanarsın, cereyana çıplak elle dokunan çarpar gibi bilimsel kökeni olan korkular çocukların, büyüklerin veya toplumların yanmadan veya çarpılmadan öğrenmesi gereken korku konuları vs. (Devam Edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi