Adıyaman’da acının tarifi yok; Ne devlet, ne basın Adıyaman’ın farkında

Adıyaman’da acının tarifi yok; Ne devlet, ne basın Adıyaman’ın farkında
Depremlerde büyük yıkım yaşayan Adıyaman’da vatandaşlar kendi imkanlarıyla yaralarını sarmaya çalışıyor. Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı...

Depremlerde büyük yıkım yaşayan Adıyaman’da vatandaşlar kendi imkanlarıyla yaralarını sarmaya çalışıyor. Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zeki Dişkaya, enkazların altında ulaşılmayan insanlar, cesetler olduğunu belirterek, ilk iki gün hiçbir yardım gelmediğini, kısıtlı yardımlarla mücadele ettiklerini söyledi. Ailesinden iki kızı, anne-babası dahil 12 yakınını kaybeden Zeynel Kuş, yaralı kurtulan 13 aylık kızının hastanede kaybolduğunu belirterek yardım istedi. Kuş, “Maddi bir şey istemiyorum sadece manevi destek istiyorum. Nasıl olur, 400 yataklı bir Devlet Hastanesi'nin içinde bir çocuğu ambulans uçakla gönderiyorsun il dışına ve nereye gönderdiğini bilmiyorsun yani acımızın üzerine niye acı ekliyorsunuz. Ben nereye gideyim nereden bulayım kızımı?” şeklinde konuştu.

YENİGÜN ÖZEL HABER – Kahramanmaraş merkezli iki deprem Adıyaman’da büyük yıkıma yol açtı. Kentte neredeyse yıkılmayan, hasar görmeyen yapı yok. Kentteki depremzedeler ilk gün kendi imkanlarıyla yaralarını sarmaya başladıklarını belirttiler.

Kentteki vatandaşlar, ilk günden şimdiye kadar ne devletin ne de basının Adıyaman’daki yıkımı algılayamadığı eleştirisi yapıyorlar.

Depremin ilk günü yakınları enkaz altında kalan vatandaşlar, Adıyaman Valiliği’ne giderek çalışmaların ve yardımların yetersiz olduğunu belirterek tepki göstermişti.

Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar'ın, “Adıyaman sahipsiz”, “Yardımlar nerede” diye slogan atan depremzedelere gülerek karşılık vermiş, Çuhadar’ın gülmesine öfkelenen bazı yurttaşlar da “Neye gülüyorsun sen” sözleriyle tepki göstermişti.

[caption id="attachment_142037" align="alignnone" width="800"] Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dişkaya: İlk iki gün yardım gelmedi, kısıtlı imkanlarla mücadele ettik[/caption]

Depremin 8’nci günü gittiğimiz Adıyaman kent merkezinde Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Zeki Dişkaya, sözün bittiği yerde olduklarını belirterek, “Daha bir sürü enkaz var. Kaldırılan enkazlar var kaldırılmayan var. Çalışmalar ilk iki gün hiç olmadı. Yardımlar üçüncü günden sonra gelmeye başladı. Şu anda da devam ediyor. Maalesef bina sahipleri ilkel yöntemlerle kendileri ne yapabildiyse yaptı” ifadelerini kullandı.

“KOMŞULARIN YARDIMIYLA ÇIKARILDIK”

Adıyaman'da Karapınar mahallesinde görüştüğümüz depremzedeler de aynı şikayetleri dile getirdi.

6 yaşındaki kızını, anne-babasını, babaannesini ve 8 yakınını kaybeden Zeynel Kuş, “4 katlı evimiz ilk depremde yıkıldı. En altta annem ve kardeşim oturuyordu, üstte abim en üst katta da ben oturuyordum. Biz kendi imkanlarımızla çıkarıldık” dedi.

Kendisiyle konuştuğumuz sırada Almanya’dan gelen dayısına sarılıp ağlayan Zeynel Kuş, daha sonra şunları söyledi:

“Deprem dört buçuk gibi oldu, biz beş buçuk gibi komşularımızın yardımıyla çıkarıldık. Annemlerde dört beş gün sonra ilkel yöntemlerle çıkarıldı. Hiçbir devlet görevlisi başımıza gelmedi hiçbir makine bulamadık, hiçbir vinç bulamadık. Biz konu komşudan aldığımız destekle enkazdan altından çıkarıldık. Devlet hiçbir şekilde yoktu. İl dışından gelen yabancılarla, konu komşudan aldığımız, desteklerle kazma kürekle başımızın çaresine baktık. Bu tür ilkel yöntemlerle kendi kendimize uğraştık bu şekilde annemin, babamın cesedine ulaştık nenemin, kızımın cesedine ulaştık. Çok büyük bir acı içerisindeyim. Allah bu duruma düşen insanlara yardım etsin.

[caption id="attachment_142036" align="alignnone" width="800"] Ailesinden bir kızı, anne-babası dahil 12 yakınını kaybeden Zeynel Kuş[/caption]

“BİR KIZIM ÖLDÜ, DİĞER KIZIM HASTANEDE KAYIP”

Ben dışarıdayım, abimler bir baraka yapmış orada kalıyorlar. Ben ve eşim çok perişan durumdayız. Bir kızımı öldü, bir kızım da kayıp, 13 aylık bir bebeğim kayıp. Ben çocuğumu Adıyaman Devlet Hastanesi'ne götürdüm, kendi ellerimle yoğun bakıma yatırdım, yoğun bakım ünitesinde entübe edildi ve sonra çocuğuma ulaşamadım, nerede bilmiyorum, arayanlar oldu CHP Genel Merkezi, HDP Genel Merkezi, AK parti Genel merkezi beni aradı ama şu anda sonuç yok.

“LÜTFEN KIZIMI BULUN”

Bir tane kızım gitti, inşallah Allah'ım bana diğer kızımı bağışlar lütfen bize yardım edin eli uzun olanlar bize yardım etsin analık yapsın bize babalık yapsınlar, benim sizden istediğim sadece bu. Benim bağlarım var bahçelerim var tarlam var gider üstünde çadırımı kurarım yaşarım kendi başımın çaresine bakarım ama lütfen sadece bana kızımı bulun. Eşimin sadece kolu kırık yüzünde çizikler var büyük kızımın da yüzünde ezikler çizikler var. Hepsi şok içerisinde hiç kimse buraya gelmek istemiyor burayı görmek istemiyor il dışına çıkmak istiyor.

“ÇOCUĞUMUN NEREYE GÖTÜRÜLÜĞÜNÜ DEVLET BİLMİYOR”

E-devlet'ten ailesinde ölenlerin hala sağ gözüktüğünü belirten depremzede Zeynel Kuş, “Devlet burada bu binanın yıkıldığını benim ailemin öldüğünü bilmiyor hiçbir kepçe gelmedi buraya, AFAD gelmedi. Allah razı olsun il dışından gelen yabancılardan o yardımları almasaydım komşumdan makasla testereyi almasaydım benim cenazem hala bu enkazın altında olacaktı. Biz maddi bir şey de istemiyoruz biz sadece manevi desteğimizi istiyoruz. Nasıl olur, 400 yataklı bir Devlet Hastanesi'nin içinde bir çocuğu ambulans uçakla gönderiyorsun il dışına ve nereye gönderdiğini bilmiyorsun yani acımızın üzerine niye acı ekliyorsunuz. Ben nereye gideyim nereden bulayım kızımı ülkede bir sürü hastane var hangisine gideyim sorayım ben hiçbir şey istemiyorum sadece devletten kızımın bulunmasını istiyorum” şeklinde konuştu.

DİŞKAYA: İLK İKİ GÜN YARDIM GELMEDİ

Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Zeki Dişkaya ise resmi olarak vefat sayısının (13 Şubat Pazartesi günü) 8 binlerde olduğunu; asıl rakamların bunun çok üzerinde olduğunu düşündüğünü ive enkazların altında ulaşılmayan insanlar, cesetler olduğunu söyledi.

İlk iki gün hiçbir yardım gelmediğini, kısıtlı yardımlarla mücadele ettiklerini belirterek şunları söyledi:

"3 günden sonra yardımlar gelmeye başladı. 30 saat boyunca kendi imkanları ile çıkmaya çalışanlar çıktı. Tabii şu anda Türkiye'nin her bir yanından gelen kurtarma ekipleri var ama çok büyük bir yıkım var aynı zamanda Adıyaman yerle bir oldu. Bu arada basından da 6 şehidimiz var. Onların da cenazelerini defnettik.

“EKİP EKSİKLİĞİ, KOORDİNASYON EKSİKLİĞİ VAR”

Acımız çok büyük! Bizim başlıca isteğimiz enkazların kaldırılması; hala enkazların altında insanlar var. Şimdi Adıyaman boşaltılacak ve komple ilaçlanacak bu psikolojimizi çok kötü etkiliyor. Ayrıca burada çadır kentlerde ısınma sorunu var soba yok. BuradanAFAD da sesleniyoruz, herkes çadır kente gidemiyor imkanı yok, evlerinin bahçeleri var, çadır verin çadırlarını orada kursunlar. Ben dün onları aradım bize görev verin biz de çalışalım dedim. Ekip eksikliği var koordinasyon eksikliği var yoksa malzeme çok eşya çok. Ulaşımdan dolayı müdahale edilemiyor ve yeni ölümler gerçekleşiyor, bunun olmaması için Adıyaman'dan daha planlı çalışma olmasını talep ediyoruz.”

‘NE DEVLET, NE BASIN ADIYAMAN’IN FARKINDA’

Başka bir depremzede ise Adıyaman’ın şu an hayalet şehir olduğunu, sokakların caddelerin boş olduğunu belirterek, “Her yerde bina yıkıntıları var bazı enkazlara hala ulaşılmadığını duyunca üzüntü duyuyoruz. Buradaki insanların acıları var devletin bir an önce buraya el atması gerekir. İşin acı tarafı ne devlet ne de basın Adıyaman’ın farkında” dedi.

[caption id="attachment_142034" align="alignnone" width="800"] Almanya'dan gelen dayı ve yeğen kaybetiklerine ağlıyor[/caption]

“SOBA, ÇADIR, GIDA İHTİYACI VAR”

Kentte çadır, ısınma ve gıda başta olmak üzere bir çok ihtiyacın olduğunu belirten depremzede, şunları söyledi:

“Buradaki insanlar kendi imkanlarıyla derme çatma barınma yerleri oluşturdu. Kovaların içerisinde ilkel yöntemlerle ateş yakıp ısınmaya çalışıyorlar. Burası çok soğuk bir an önce burada ısınmak için bir şeyler yapılması lazım. Ülkemiz insanı gerçekten çok duyarlı. Diyarbakır’dan, Batman’dan, Siirt’ten ilk andan itibaren buraya gıda yardımları geldi evet bu bir açığı kapattı ama daha ciddi ihtiyaçlar var. Bunlar giyim çadır ve ısınma gibi. Bizi dinleyen başta devletimiz iş insanlarımız zengin iş adamlarımız sesimizi duysunlar. Bu ısınma sorununu barınma sorununu lütfen çözsünler. Bugün kucaklaşma günü, Türkiye bugün tek yürek oldu. Her birimiz bir yerlerde irili ufaklı yardımlar yapmaya çalışıyoruz biz bunu gözlemliyoruz. Bu büyük bir fedakarlık. Bütün illerden bölgeye yardımlar yağıyor. Ama bunlar asıl sorunlarımızı ihtiyaçlarımızı karşılamıyor bir sürü ekmek ve gıda yardımı geldi ama bizim daha çok çadır, ısınma ve giyme ihtiyacımız var. Bir an önce ısıtıcı çadır ve insanları huzura kavuşturacak yeni önlemlerin alınması gerekiyor.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.