Mehmet Sebih Altun

Mehmet Sebih Altun

Kırgın Düşler Ülkesi

Beyaz güvercinler uçurdum kırgın düşler ülkesine. Kanatları sıla hasretine çırpan, umutları yüklenmiş özgürlüğe uçuşun serüveni ve gagasında taşıdığı sevgiden zeytin dalları.

Yuvasında ağzı açık küçücük yavrular. Bir günlük ömrünü yaşayan kelebeklerin yem oluşları.

Ağaçlar da solmuş, dünden kırılgan dalların ucunda biçare çınar yaprakları.

Kapanır mahremiyet, gökyüzünde renklere bürünür yağmur taneleri. Yer yüzünde bir damlaya hasret ağlamaklı gözler.

Sağ elimin avuçlarında biriken hasretlerle okşadım alnımın ortasını. Yarım yamalak açılan gözlerin görebildiği ilk renktir tenin. Dokunuşları nefessiz bırakır, budala bedenin acemi ve titrek hislerini. Yutkunamaz boğazında biriken onca anlatılamamışlıkları. Yaşanılası yaşanamamışlıkların terk ettiği yüreklerin gömüldüğü dikenli güller bahçesi.

Ve nice ekilen duygu bahçelerinin, elinde sazıyla türkü veren gönüldaş bahçıvanı. Sesi yankılanır semalarda nefes nefes. Kelimeleri yıldızlara ilham verir dizelerimin teker teker anlatıları . Yaşanılmış onca kederin toplamında biriktirdim cümleleri. Satır satır işledim ruhumun derinliklerinde yazılmış kitap sayfalarını. Çevir çevirebilirsen.

*

Masalların sayfalarında ilmek ilmek işlenmiş hayal deryası. Olamama durumu düşünülemez. Göremediğine hasretler biriktiren gönüller.

Kavuşamadığına sevda dedirten sözcüklerin cümbüşünü gönderen. Nice şarkıların ilhamı, şiirlerin kahramanı, romanların karakterlerinin son kavuşma anlarına ithafen dökülen tebessümlerin hüzünlü sözcükleri.

Aynaların odalarda yanlız bıraktığı karanlığın sihirli silüetleri.

Buğulu camlara çizilen hayallerin peşin sıra damlalarla yok oluşu. Sessizliğin çığlıkları yükseliyor yanlız yıldızların ışığına kul köle olmuş gök maviliklerinde. Yıldırımlar çarpıyor yanlız ağaçların dallarına. Ahenkle inen kar tanelerine emanet edilen minik kanatlı meleklerin nefessiz kalışı toprağın kokularında.

Çiçeklerin boynu bükük. Bir dolu tanesi vurmuş gibi delik deşik edilen sevda yaprakları.
Nerde kaldı bahar sevinci?
Neden yanlız nar çiçekleri?

*

Güneş hafiften kapanır gibi. Gökyüzü kızıla boyandı. Geceye birkaç dakika var. Pamuk tarlasında yağmurlama usulü verilen su sesleri. Sürekli dönen fıskiyeler. Sessizliğin verdiği huzurun arşa varması. Çiçekler memnun, toprak memnun, sahip memnun.

Gece damda sırt üstü uzanmak. Yıldızları saymak, kayan yıldızları heheyecanla izlemek. İçinden kahkahalar atarken yüzünde sadece beliren mini bir gülümseme.

*

Bakma şimdi öyle günübirlik yaşayan sevgilerin yazıldığı şarkıların sesini sonuna kadar açan, Arizona kertenkelelerinin çiftleşme danslarına.

Hele elindeki telefonla dünyayı kurtardığını zanneden ekran bağımlısı delikanlıların ağzından eksik olmayan küfürlerine inat sadece gülüp geçen, geçer deyip geçirilmeyen zor günlerine kadar yürekten haykıran tebessümlerin güçlü duruşları.

*

Gökyüzüne kırıldım.
Sesimin yankılandığı sonsuzluğa doğru uçurdu sevdiklerimi.
Sevda yağmurlarından eser yok.
Kışların soğuklarına hapsettim sıcak gülüşlerimi. Sıcak bir kucak, ateşten gömlek.
Soğuk yüzlerin kinayeli bakışları arasında yükselen şiirlerimin kelime kelime işlenişi vardır ruhlara.

Yıldızlara kırıldım.
Tek tek parıldar hüzün semalarında. Yok edemediği onca kederin, izlerine terk ettiği kırık düşler. Ne bugüne ilaç olur ne de yarına gelecek.
Bugün var, yarın yok.
Ama gelecekte bir gün gelecek.

*

Beyaz tülbentlerin oyalarına işlenen umutlar serptim dünden yarına ertelenen anılarımda. Mevsim payîz, yaprakların ağaçlardan uçuştuğu günlerin aşkına, getir artık benden giden onca duygunun kalıntılarını.

Yeşert artık solan gönül çiçeklerimi. Yeniden tohumlar ek kuru toprağa dönüşen yüreğime. Gün gün büyüsün, ninniler söyleyen küçük fidanların heyecanlarını hissetsin yüreğinin ta derinliklerinde.

Baharların gücü adına nerde o bahsedilen güzel günler?
Maviliklere sürülemeyen sevdaların bulutlara ilham oluşu. Bir damla kar tanesiyle birer birer eriyen gönüllere umudu nakşeden, bir nakkaş edasıyla da huzuru verdiren yaşanabilirlikler.

Selam söyle.
Neredeyse gelsinler artık.
Takad kalmadı .

*

...
Sevgi İle kalın

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Sebih Altun Arşivi