'Meseleler demokratik zeminde çözülmeli'

'Meseleler demokratik zeminde çözülmeli'
HDP, ittifak kurduğu 10 Kürt partisi ile Kuzey Irak’a sınır ötesi operasyon ile Suriye’de ‘Güvenli Bölge’ ile olası askeri operasyona ilişkin Türkiye...

HDP, ittifak kurduğu 10 Kürt partisi ile Kuzey Irak’a sınır ötesi operasyon ile Suriye’de ‘Güvenli Bölge’ ile olası askeri operasyona ilişkin Türkiye ve İran’a çağrı yaptı. Ortak açıklamada “Türkiye ve İran’ın, IKBY ve KSDÖY’nin egemenlik alanlarından askeri güçlerini çekmelidir. Meseleleri barışçıl, demokratik zeminde diyalog ile çözmeye çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı

Sertaç Kayar

DİYARBAKIR YENİGÜN - HDP, bazı Kürt partiler ile Türkiye’nin Kuzey Irak’a sınır ötesi operasyonları ve Suriye’de ‘Güvenli Bölge’ ile olası askeri operasyona ilişkin Diyarbakır’da açıklama yaptı. Yapılan ortak açıklamada HDP, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Devrimci Demokratlar (DDKD), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Kürt Demokratlar Platformu (KDP), Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (TKDP), Azadî Hareketi ve PartîyaAzadîgibi partilerin imzaları yer aldı.

‘Kürtlerin siyasal statüye sahip olma hakkı var’

Kürtçe ve Türkçe yapılan açıklamada Türkçe ortak metni HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz okudu. Sınır ötesi operasyonlara dikkat çekilen açıklamada “Türkiye ve İran’ın; Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile Kuzey Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KSDÖY) egemenlik alanlarında işgalleri genişliyor, derinleşiyor. Özellikle Türk Ordusunun 1980’lerden bu yana sürekli, ‘güvenlik nedeni ile’ yaptığı sınır ötesi harekâtların güvenlikle ilgilisi olmadığı gibi Kürt sorununu da ağırlaştırmıştır. Kürt sorunu Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana güvenlik siyasetiyle çözülmedi, çözülmez de!Türk Ordusu; uzun zamandır Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi egemenliği altındaki bölgelerde haksız, hukuksuz ve uluslararası hukuku da çiğneyerek askeri harekâtı sürekliliğe dönüştürmüştür. Türkiye ve İran’ın Kürdistan’ın Güney ve batısına yaptığı askeri harekatların tek nedeni Kürtlerin devlet olma korkusudur. Oysa Kürtlerinde diğer milletler gibi talep ettiği bir siyasal statüye sahip olma hakkı vardır” ifadeleri yer aldı.

‘Sınır güvenliği sorunu yok’

“Açıktır ki Türkiye’nin derdi ‘sınır güvenliği’ ya da ‘Güvenli Bölge’ değil” diyen Aydeniz şöyle devam etti:

“Derdi sınır güvenliği olsa ‘sınırda ortak devriye’ önerisine ‘evet’ derdi. Kaldı ki Türkiye’nin sınır güvenliği üyesi olduğu NATO’nun güvencesi altındadır yani öyle bir sorunu yoktur. Türkiye, Efrin, Qamışlo, Şengalhattında kalıcı işgal hesapları yapıyor! Yapılanlar ‘askeri operasyon’ değil işgaldir. Planlanma, sınırda ve sınır ötesi askeri yığınak, kurduğu karakollar ve Efrin, Şehba, Hakurk pratiği kalıcı işgalin ilk ciddi işaretleri. İran’da, Türkiye benzeri bir işgal pratiğini IKBY ile KSDÖY’nin egemenlik alanlarında yayarak sürdürüyor.Hakeza, BM Yüksek Mülteciler Komisyonu (UNHCR) gözetiminde olan Mahmur Kampı çevresinde de kamp sakinleri yoğun baskı ve gözlem altındadır.”

‘Uluslararası kurumları çözüme katkı sunmaya çağırıyoruz’

Aydeniz açıklamanın sonunda metnin altına imza atan 10 Kürt partinin taleplerini şöyle sıraladı:

* Türkiye ve İran’ın, IKBY ve KSDÖY’nin egemenlik alanlarında giriştikleri işgalleri kınıyoruz. Bu işgallere son vererek askeri güçleri çekilmelidir. Savaş ve işgallerin çözüm getirmediği, getirmeyeceğinden hareketle meseleleri Kürdistanlı muhataplarla barışçıl, demokratik zeminde diyalog ile çözmeye çağırıyoruz. Denenmiş ve çözümsüzlük getirmiş yol ve yöntemlerden vazgeçilmeli. Ayrıca Kürdistanlı tüm güçleri; duyarlılıkla IKBY’nin egemenlik haklarının, yurttaşlarının, topraklarının güvenliğinin sağlanmasında ve yasalarının uygulanmasında destek olmaya çağırıyoruz.

* Başta BM, NATO, Avrupa Konseyi, AB Komisyonu ve uluslar arası kurumları; IKBY ve KSDÖY’nin egemenlik alanlarına yönelik silahlı müdahale ve işgallere yönelenleri uyarmasını ve sorunların yalnız siyasal, demokratik, barışçıl yollar ile çözümünün olanaklı olduğunu belirterek çözüme katkı sunmaya çağırıyoruz.

* Türkiye, İran ve bölge halklarını, demokrat, duyarlı kamuoyunu, kendi ülkelerinin bu işgal hareketlerine karşı “savaşa, işgale hayır” diyerek tutum almaya çağırıyoruz!

* Halkımızı, siyaset kadrosunu; Kürdistan parçalarındaki kazanımlarını koruyup büyütmeye, engelleri aşmada partilerin değil Kürdistan halkının çıkarlarını esas alarak sahiplenmeye çağırıyoruz. Kürdistan gözlüğüyle parçalardaki kazanımları sahiplenmezsek herkes kaybedecek. Gün kazanımlara Kürdistan gözlüğüyle bakıp sahiplenme günüdür! Gün her parçadaki kazanımı “bizimdir” diyerek ortak sahip çıkma zamanıdır.

* Kürt medyasını bu hassas dönemde; parti ve kurumlarımız arasındaki kimi meselelere “benzin döküp alevlendiren” dil ve üsluptan kaçınmaya; “Ya Güvenli Bölge ya baştanbaşa ateşe verelim” türünden Moğol istila ve yıkımını bize hatırlatılıp dayatıldığı günümüzde; siyaset kadrosu ve medyasıyla herkesi Kürdistan ufkuyla kazanımları sahiplenerek sorunları küçülten bir pratik geliştirmeye çağırıyoruz.

* Kürdistan Parlamentosunun; ŞengalEzîdî Soykırımının 5.nci yıldönümü olan 3. Ağustos 2019’da ki birleşiminde, oybirliği ile bu günü Ezîdî Soykırım Günü ilan etmesini anlamlı buluyor ve selamlıyoruz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.