“Kenevir ekimi bölgemizde de yasallaşsın”

“Kenevir ekimi bölgemizde de yasallaşsın”
Hint kenevirinin 19 ilde ekimine izin verilmesine rağmen yasanın bölge kentlerini kapsamamasına tepki gösteren ZMO Diyarbakır Şube Başkanı Abdussamed Kocaman,...

Hint kenevirinin 19 ilde ekimine izin verilmesine rağmen yasanın bölge kentlerini kapsamamasına tepki gösteren ZMO Diyarbakır Şube Başkanı Abdussamed Kocaman, bölge kentlerinde de yasal iznin narkotik amaçlı ekimini azaltacağını belirtti

DİYARBAKIR YENİGÜN - Hint kenevirinin çeşitli illerdeki ekimi Resmi Gazete'de yayımlanan kararla birlikte yasallaştı. Buna göre; Amasya, Antalya, Bartın, Burdur, Çorum, İzmir, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak illerinde ve ilçelerinde Hint kenevirinin ekimi serbest olacak. Ancak diğer illerde ise yasak devam ediyor.  Durumu değerlendiren Ziraat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Abdussamed Kocaman, "Yönetmeliğin amacı, kenevire bağlı uyuşturucu madde üretiminin engellenmesinin sağlanması için izinli kenevir yetiştiriciliğine ve izinsiz kenevir yetiştiriciliğine dair yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir" dedi. Hint kenevirinin 19 ilde ekimi yapılacağı ve illerin arasında da Şanlıurfa’nın da olduğunu, ancak daha sonra bu kentin listeden çıkarıldığını kaydeden Kocaman, Trakya, Ege ve Karadeniz'deki illerde ekimin yasallaştığına dikkat çekti.  Bölgede kenevirin sadece narkotik amaçlı yasa dışı bir şekilde ekimi yapıldığını aktaran Kocaman, çıkan yasayla usul olarak bu ekimin önlenemeyeceğine dikkat çekti. Kocaman, kenevirin ekimi yasal bir şekilde devlet garantörlüğünde yapıldığı taktirde bölgede bir otokontrolün oluşacağını söyledi.

“Meslek odalarıyla birlikte hareket edilsin”

Yasal mevzuatın özellikle ekimin yoğun olarak yapıldığı yerlerde uygulandığı taktirde narkotik ekimin engellenebileceğini vurgulayan Kocaman, "Bir kanun çıkarıldığı zaman Hammurabi yasaları gibi ‘Biz şunu şöyle yaparız’ gibi değil toplumsal bir ittifakla yürütülmesi gerekiyor. Bu politikaların Sivil Toplum Örgütleriyle (STÖ) uygulanabilirliği konuşulduğu ve birlikte hareket edildiği taktirde bir çözüme kavuşacağını biliyoruz" diye konuştu.  Yasayla birlikte narkotik amaçlı Kenevir ekiminin nasıl önleneceği konusunda ciddi şüphelerinin olduğunu belirten Kocaman, şunları söyledi:

“Bizim önerimiz şu; Bir taraftan STÖ'lerle birlikte diğer taraftan bir ARGE çalışmaları yaparak buradaki bu ürünün narkotik bir şekilde eken üreticilerle görüşülüp engellenmesi gerekiyor. Bu ürünün ekimi önünde engel varsa bunu kaldırıp devlet güvencesi ile halkın bu ürünün ekiminin yapılması sağlanmalı. Yasal zeminlere oturtulduğu zaman ve bunun kontrolü ilgili kurumlar tarafından o vejatasyon süreci içinde yapıldığı zaman narkotiği de önleyeceği ve bu ürünün artık yararlı bir bitki olarak değerlendirileceği görülecektir."

“Bölgenin tarımsal politikalarında sorunlar var”

Ana yurdu olarak Hindistan Bangladeş ve İran üzerinden Türkiye’ye uzanan bir ekim alanı olan Hint Keneviri'nin bölge halkı için yeni bir alan olabileceğine işaret eden Kocaman, fakat tarımsal politikalarda özellikle bölgede önemli sorunlar olduğunu ve bu sorunlara siyasetin nasıl baktıklarıyla ilgili bir durum olduğunu belirtti. Kocaman, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“90’lı yıllardan beri aslında köy boşaltmaları ile başlayan süreçte kırsal bölgelerdeki tarımsal alanların boşaltıldığı biliniyor. Ve hala o alanlarda ciddi bir üretimsizlik söz konusu. Bu ürünün bölgede ekiminin yasalaşması durumunda bölgeye olumlu katkıları olacaktır. Bu işle ilgili tekstil fabrikaları ve bunun akabinde değişik iş kolları oluşacaktı. Bölgenin iş dinamiğinde ciddi yararları olurdu. Tarım alanların işletilmesi durumunda köye geri dönüşlerde başlayabilirdi. Kırsal alandan kentlere olan göçleri önleyebilirdi. Dolayısıyla bir taraftan köye geri dönüş ve diğer taraftan ekonomik değerlendirme yapıldığı zaman bu bölgenin öncelikli olarak seçilmesi gerekiyordu. Bu konuda ilgili bakanlığın düşünmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü ciddi bir ekonomik bir dar boğaz söz konusu. Bu ekonomik dar boğazlığın sebebi bölgede ve tüm Türkiye’de üretimin azalması ile ilgilidir. Ne kadar üretim varsa o kadar refah olur." (MA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.