Gezi rehberi: Mardin - 3

Mardin, yapılarıyla özdeşleşmiş bir şehir. Tarihi Mardin evlerinin yer aldığı kent dokusu bu güzel uyumun resmini size sunuyor. Bir kere Mardin kendini gezdiren, sevdiren bir bir şehir.

Birçok medeniyetin geleneksel izlerini barındıran kent dokusu, bu medeniyetlerin sosyal kültürel etkileşimine ve coğrafi yapısına paralel olarak müthiş bir uyumla gelişmiş.

Doğudan batıya doğru 2 bin 500 km uzunluğunda, Masius (Mazı) dağlarının güney yamaçlarında ve 500 metre genişliğinde bir alana kurulan Mardin evleri, kaleden bakıldığı zaman birbiri üstüne yığılmış gibi görünmektedir. Mardin’in doğal konumundan kaynaklanan bu sıkışık yapılaşma, şehre kendine has bir görünüm kazandırıyor.

Mardin, ev mimarisinde Orta Anadolu’nun Kayseri ve Niğde şehirlerinde, daha geniş çaplı olarak da Güneydoğu Anadolu’da görülen ve kuzey Suriye ile benzer şeklinde tanımlanan taş mimarinin fazlasıyla görüldüğü önemli bir şehirdir. Bölgede birçok ocağı bulunan sarı kalker taşı, yapı üretimine hakim olmuş ve ahşap yapılara kapı, asma kat, pencere gibi zorunlu kullanım alanları haricinde yer verilmemiştir.

Mardin ev mimarisinde taş, süslemeden diğer sistemlere kadar neredeyse bütün yapı elemanlarını belirlemiştir. Bu mimarinin yaygın olarak kullanılmasının en önemli nedenlerinden biri de, bölgenin sahip olduğu iklim. Aynı zamanda mimaride önemli bir yer tutan revak ve eyvan gibi yarı açık olan ortamlar, bilhassa batı güneşine karşı gölgede kalacak şekilde biçimlendirilmiştir.

Eski dönemlerden günümüze kadar gelen tarihsel bir geleneğin sonucu olarak, kendine özgü bir mimari karaktere sahip olan Mardin’in, şehirle özdeşleşmiş kagir evleri, hem malzeme ve bezemeleri hem de planlanmış özellikleri ile Anadolu ev mimarisinde ayrıcalığı olan bir yere sahiptir.

Mardin evlerinde kullanılan taşların en önemli özelliği, kesilebilmesi ve işlenebilmesidir. Ocaktan çıkarıldıktan sonra kolayca işlenen ve bir müddet sonra sertleşen bu kireçli taşlar, Mardin yapılarının hemen hepsinde rahatlıkla kullanılmaktadır. Mardin evlerinde herhangi bir sıva malzemesi de kullanılmamaktadır.

Bu taşların temizlenmesi için belirli aralıklarla taş kırıntıları kum haline getirilir ve ortaya çıkan kum ile yapıların duvarları temizlenir. Kumun kireç ile karıştırılmasıyla elde edilen harç, duvarların örülme işleminde kullanılır. Mardin halkının taşçı geleneğine bağlı olması, bu kentte ahşap malzemenin kullanılmamasının nedenlerinden biridir.

Mardin anlatmakla yazmakla bitmiyor. O yüzden gidip kendi gözlemlerinizle görmenizde fayda var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi