‘Diyarbakır doğunun İzmir’idir’

‘Diyarbakır doğunun İzmir’idir’
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılımıyla DTSO’da düzenlenen ‘Kentler Arası İşbirliği Geliştirme Toplantısı’nda Diyarbakır...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılımıyla DTSO’da düzenlenen ‘Kentler Arası İşbirliği Geliştirme Toplantısı’nda Diyarbakır ile İzmir arasında sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi gibi konular masaya yatırıldı. Burada konuşan Soyer, “İzmir Batının Diyarbakır’ıdır, Diyarbakır Doğunun İzmir’idir. Bu iki şehir birbirine çok benzer özellikler taşıyor. Biz bu 2 şehrin birbirine çok bağlı olması gerektiğini ve birbirlerine yapabilecekleri çok katkılar olduğunu düşünüyoruz” dedi

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nda (DTSO) Kentler arası İşbirliği Geliştirme Toplantısı gerçekleştirildi.  Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdıl Dara Odabaşı, DTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, DTSO Meclis Üyeleri, DTSO Kadı Meclisi Temsilcileri, Diyarbakır İş Konseyinin temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel ve siyasi parti temsilcileri katıldı.

‘İzmir ile aynı kaderi paylaşıyoruz’

Toplantıya ilişkin bilgi veren DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır ile İzmir’deki STK’ların aynı kaderi paylaştığına belirterek, “Bir türlü iktidarla birlikte kenti yönetmeyi beceremedik. Bu konuda İzmir ile aynı kaderi paylaşıyoruz. Bu da gerek yerel yönetimler anlamında olsun gerekse de sivil toplum kuruluşları anlamında olsun yükümüzü çok çok daha fazlalaştırıyor. Siz de İzmir’de hizmet verirken merkezden destek alamayan birçok STK, kooperatif ve birçok yapıyla ister istemez, desteklerle, birçok şekilde diyalog kurarak onlara katkı sunuyorsunuz. Belediyeler için bu süreç biraz daha az sorunlu ama bizim için büyük sorun olmaktadır. Biz Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası olarak sürekli kayyumlarla yönetildiğimiz için kentin bu anlamda birçok sorunuyla yüz yüze kalmaktayız. Tabii ki elimizden geldiğince gerek kadın derneklerimize, kooperatiflerimize, kültür kurumlarımıza, amatör spor kulüplerimize destek vererek, ketin gerçek kimliğini ve ruhunu muhafaza ederek yürütmeye çalışıyoruz. Bu anlamda Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşları gerçekten çok önemli görev üstleniyorlar. Sadece Ticaret ve Sanayi Odası olarak değil, gerek iş camiasının temsilcileri gerekse de hak, hukuk mücadelesi veren sivil toplum kuruluşları, bölgede demokrasinin gelişimi ve doğru bir yönetimin oluşması için sürekli bir mücadele içerisindeler. Bunda da önemli başarılar sergilediğimize inanıyoruz. Bu konuda tabii ki sizlerden de önemli destekler alıyoruz. Başta Sezin Tanrıkulu kardeşimiz sivil toplum yapılanmasına destek veriyor. Bir kadın il başkanı olarak Gönül Hanım önemli çalışmalar yapıyor” dedi.

İzmir batının Diyarbakır’ıdır’

Ardından Konuşan İBB Başkanı Tunç Soyer, 1.Mezopotamya Turizm ve Gatronomi Fuarı’na katıldıklarını belirtti. Turizm ve gastronomi fuarının Diyarbakır için önemli olduğunu ifade eden Soyer, “Ne turizm tek başına turizm ne de gastronomi te başına gastronomidir. Gastronomi dediğimizde artık tarımdan turizme, sağlıktan gıda güveliğine son derece geniş bir yelpaze içinde birçok başlığı içeriyor” dedi. 10 yıl önce Seferihisar’da Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde Sur ilçesi ile kardeşlik bağı başlattıklarını ifade eden Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gençlerimiz gidip gelmişlerdi. Kadınlarımızı buluşturmuştuk. O dönemde bir şey çok nakşetti akıma, İzmir Batının Diyarbakır’ıdır, Diyarbakır Doğunun İzmir’idir. Bu iki şehir birbirine çok benzer özellikler taşıyor. Biz bu 2 şehrin birbirine çok bağlı olması gerektiğini ve birbirlerine yapabilecekleri çok katkılar olduğunu düşünüyoruz.” İzmir ile Diyarbakır arasında bağların daha da güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Soyer, şöyle konuştu: “İzmir’de mermerden tekstile her alanda fuar yapıyoruz yedi milyon civarında ziyaretçi alıyoruz, Dolayısıyla fuar liman ve böylesine büyük bir pazar Diyarbakır içinde kullanılabilir bir zemin demektir diye düşünüyoruz.  Şunu söyleyebilirim ki gerçekten de burada olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bugün Diyarbakır’da esnaf ziyaretinde bulunduk ve o sırada bir tek dükkan bile çayımızı kahvemizi için demeden geçmedi. Muhtemelen hepsi CHP’li vatandaşlar değildi ama böylesine güzel bir karşılamayla güler yüzle karşılanmak gurur vericiydi. Yani Diyarbakırlılarla gurur duyuyoruz. Bu dayanışmanın şöyle bir anlamı oldu bizi Türkiye’de ne kadar kutuplaştırılmaya, ötekileştirilmeye çalışsalar da bugün bunu başaramadıklarını gördük. Yani biz hala o kadim kültürümüzün zenginliğiyle birbirimize bağlı olduğumuzu gördük. Birbirimize sahip çıkmaya devam ediyoruz. Bizi birbirimize bağlayan o kadar güçlü bağlar var ki ne yazık ki siyasetin sığ sularında bunu unutuyoruz. Bunu unutmamamız gerekiyor. Bunlara sıkı sıkıya sarılmamız gerektiğini düşünüyoruz. Biz birbirimize ne kadar bağlı olursak ve birbirimize ne kadar sahip çıkarsa bu felaketlerin yarattığı tahribatları daha kolay atlatırız. Bunu sadece felaket anlarında da hatırlamamak lazım. Biz depremde yaşadık. Bir bina çökmüş ve hepimiz can havliyle koşup binaların içinde kalan insanları kurtarmaya gayret ediyoruz. Hiç düşünmedik bu binada kalan insanlar Kürt müdür, MHP’li midir, AKP’lİ midir nedir, bunları hiç düşünmedik. Çünkü biz aslında birbirimize çok bağlıyız. Biz birbirimizle çok iyi geçinmek zorundayız. Bugün burada bulunmamızın temel sebebi de budur. İzmir ile Diyarbakır arasında daha güçlü bağlar kurmaya ihtiyacımız var.” (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.