Rojin Kabaiş'in kesin ölüm nedeni belli oldu

YENİGÜN HABER – Van'da kaybolduktan 18 gün sonra cenazesi göl kıyısında bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in kesin ölüm sebebinin boğulma olduğu belirtildi.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül'de kaldığı yurtta akşam yemeğini yedikten sonra dışarı çıktı. Geri dönmeyen Kabaiş'e telefonla ulaşamayan arkadaşları, 28 Eylül'de saat 12.00 sıralarında polise haber verdi.

18 GÜN SONRA BULUNDU

Arama çalışmalarının 18’inci gününde Rojin Kabaiş'ın cansız bedeni, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi sahilinden kara yolu ile yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Tuşba ilçesine bağlı özellikle yazlıkların bulunduğu kırsal Mollakasım Mahallesi’nde, bahçe sulamaya gelen Mehmet Emin Ankay tarafından bulundu. Rojin Kabaiş'in cenazesi, Adli Tıp Kurumu'nda yaklaşık 7 saat süren otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edildikten sonra memleketi Diyarbakır'ın Bağlar ilçesindeki Yeniköy Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.

KESİN ÖLÜM NEDENİ BELLİ OLDU

Sabah'tan Nazlı Timur'un haberine göre, Van'da yapılan ön otopside ölüm nedeni belirlenemeyen Rojin'den alınan 79 adet numune ve 5 tırnak, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. 1. İhtisas Kurulu'nda yapılan detaylı otopsinin sonucunda hazırlanan raporda, ilk ön inceleme otopsisinde şüpheli bir duruma rastlanmadığı ifade edildi.

Jandarma Kriminal Başkanlığı'nda da iç çamaşırları ve hırkasının numunelerinde şüpheli bir durum tespit edilemedi. Adli Tıp Başkanlığı 1. İhtisas Kurulu tarafından verilen kesin sonuçta; darp-cebir, zehirlenme, cinsel saldırı, travmatik bir olay gibi hiçbir şüpheye rastlanamayarak, kesin ölüm sebebinin boğulma olduğu belirtildi.

'İKİ FARKLI ERKEĞE AİT DNA' İDDİASI

Öte yandan baba Nizamettin Kabaiş kızının cansız bedeninde 2 erkeğe ait DNA örneklerinin bulunduğunu söylemişti. 47 kişiden DNA örneği alındığını anımsatam Kabaiş "Onlarla uyuşmadı. 2 farklı erkeğe ait DNA var. Onları arayıp bulurlarsa, mesele çözülür. Rojin’in intihar ettiği veya suda boğulduğunu kimse söylemesin. Kesinlikle öyle değil” demişti.