Diyarbakır Barosu’ndan TBB'ye ‘Ayrımcılık’ tepkisi

Diyarbakır Barosu’ndan TBB'ye ‘Ayrımcılık’ tepkisi
Türkiye Barolar Birliği seçiminde Diyarbakır Barosu'ndan aday gösterilen hiçbir delege yönetim kuruluna alınmadı. Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, "Diyarbakır Barosu'nun kimliğinden kaynaklı bir ayrımcılık uygulanıyor" dedi.

YENİGÜN HABER – Türkiye Barolar Birliği (TBB), 38'inci Seçimli Olağan Genel Kurulunu hafta sonu yaptı. Mevcut başkan Erinç Sağkan, geçerli oyların 309’unu alarak yeniden başkan seçildi.

Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, delegeler Nahit Eren, Ahmet Özmen ile Zuhal Sayılgan Işık ile birlikte genel kurula katıldı. Ancak Diyarbakır Barosu delegeleri yönetim kurulu listelerine alınmadı. Bu durum tepkilere neden oldu.

Yazılı açıklama yapan Diyarbakır Barosu, aday belirleme tercihlerinin şeffaflıktan, demokratik teamüllerden ve özellikle temsilde adalet ilkesinden uzak olduğunu belirtti.

'BİR ARKADAŞIMIZIN YÖNETİME GİRMESİNİ BEKLERDİK'

Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, "En azından arkadaşlarımızdan birinin Türkiye Barolar Birliği yönetimine girmesini beklerdik. Ben başkan olarak görüştüğümde de 'Diyarbakır Barosu'ndaki delegelerden bir arkadaşımızın mutlak olması lazım' demiştim. Ancak görüşme sırasında da buna dair bir şey söylemedi. Diyarbakır Barosu'nun geçen dönem yaşadığı bir mağduriyet de vardı. Onun da gözetilmesi gerektiğini ifade etmiştim. Diğer baroların da Diyarbakır Barosu'ndan bir delegenin yönetime girmesi yönünde bir beklentisi vardı. Bütün bu beklentiler gerçekleştirilmedi" diye konuştu.

'AYRIMCILIK YAPILIYOR'

Listelerin açıklanmasından sonra yönetimde yer almadıklarını öğrendiklerini anlatan Güleç, şu eleştiride bulundu:

"Genel kurul toplantısı bittikten sonra liste açıklandı. Yani biz liste açıklandıktan sonra Diyarbakır Barosundan kimsenin yönetime alınmadığını gördük. O sebeple şeffaflık süreci sağlanmadığından dolayı eleştirilerimizi bire bir görüşmeden aktardık. Diyarbakır Barosu'nun politikliğine dair bir algı var. Geçmiş dönemde de bir meslektaşımız delegeydi. Seçimde birinci geldiği halde TCK 301’den açılan bir dava gerekçe gösterilerek yönetime alınmamıştı. Yani o da bir bahaneydi. Bize göre bu dönemde Diyarbakır'dan birinin olmamasıyla ilgili bahaneler uyduruluyor. Ayrımcılık dediğimiz şey Diyarbakır Barosunun kimliğinden kaynaklı bir ayrımcılık."

TBB YÖNETİMİNDEN 'MAALESEF OLMADI' YANITI

Liste açıklandıktan sonra taleplerini bir kez daha ilettiklerini belirten Güleç, "Liste açıklandıktan sonra TBB yönetiminde yer alan biriyle konuştum. Geri dönüşü de olmadı. Henüz seçime başlamadan önce yani ayın 7'sinde gece görüşmüştüm. 'Mutlaka Diyarbakır Barosundan biri olmalı' diye ısrarcı oldum, 'dönüş sağlarım' dedi. Yarım saat sonra mesajla ‘maalesef olmadı’ şeklinde cevap oldu" diye konuştu.

Kaynak:HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.