Dördü çocuk en az 205 kişi gözaltına alındı

Dördü çocuk en az 205 kişi gözaltına alındı
TİHV'den Onur Ayı Hak İhlalleri Karnesi: Dördü çocuk, 205 kişiyi aşkın gözaltı var.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) Onur Ayı etkinliklerine dair hak ihlallerini derlediği bilgi notuna göre, en az dokuz eylem ve etkinliğe müdahale edildi. Bu müdahaleler sırasında dördü çocuk en az 205 kişi gözaltına alındı.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Merkezi'nin Onur Ayı bilgi notuna göre, eylemlerde dördü çocuk en az 205 kişi gözaltına alınırken iki kişi de yaralandı. Üç konser ise yaptıkları açıklamaların ardından maruz kaldıkları fobik ve cinsiyetçi tepkiler gerekçe gösterilerek iptal edildi.

TİHV Dokümantasyon Merkezi, Onur Ayı kapsamında 2-27 Haziran 2023 tarihleri arasında yapılmak istenen etkinlikler ve bu etkinliklere katılanlara yönelik hak ihlalleri hakkında bilgi notu hazırladı.

Bilgi notuna göre, en az üç il ve bir ilçede Onur Ayı kapsamında yapılacak her türlü eylem ve etkinlik yasaklandı. Ayrıca üçü kaymakamlık, biri Rektörlük tarafından olmak üzere toplam dört etkinlik yasaklandı.

205 kişiyi aşkın gözaltı var

En az dokuz eylem ve etkinliğe fiziksel şiddet kullanılarak müdahale edildi, dördü çocuk en az 205 kişi gözaltına alındı. En az iki kişi yaralandı. İki ilde barolar tarafından yapılan iki etkinliğe fobik saldırı girişimi oldu.

İki ilde (İstanbul, İzmir) valiler sosyal medya üzerinden açıklama yaparak, Milletimizin ve devletimizin teminatı olan aile kurumumuzu tehdit eden ve yasalara ve toplumun değerlerine aykırı; diye ifade ettikleri Onur Yürüyüşleri’ne izin verilmeyeceğini duyurdu.

İstanbul Trans Onur Yürüyüşü’ne yönelik polis müdahalesini eleştiren Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü suç duyurusunda bulundu.

İptal edildi

İki müzisyenin iki ilde vereceği üç konser, yaptıkları açıklamaların ardından maruz kaldıkları fobik ve cinsiyetçi tepkiler gerekçe gösterilerek iptal edildi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)

Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Derneği (IHD) ve 32 insan hakları savunucusu tarafından 1990 yılında kurulmuştur. TİHV’in kuruluşu, insan hakları savunucularının 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında hem İHD’de hem de Türk Tabipler Birliği’nde (TTB) işkencenin önlenmesi ve işkenceye maruz kalmış kişilerin tedavi ve rehabilitasyonuna yönelik neler yapılabileceğine dair girdikleri çaba ve arayışlarının sonucudur. Uzun yıllardır işkence izlerinin belgelenmesi ve işkence görenlerin tedavisi konusunda biriktirdiği bilgi ve deneyim sonucu alanda adeta bir okul haline gelen TİHV uluslararası tanınırlığı olan bir sivil toplum kuruluşudur.

TİHV’in temel hedefi, insanlık onurunun korunması, demokrasinin gelişmesi ve toplumsal barışın tesisinin temel zemini olarak işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarının son verildiği ve böylece TİHV gibi kurumlara ihtiyacın kalmayacağı bir dünyaya ulaşmaktır

TİHV’in temel faaliyeti, işkence görenlerin ve yakınlarının yaşadıkları travma ile baş ederek fiziksel – ruhsal – sosyal iyilik haline ulaşmalarına ve her düzeydeki çalışmalar ile işkencenin önlenmesine katkı sağlamaktır.

Ankara, Diyarbakır, İstanbul ve İzmir’de Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezleri, Cizre ve Van’da Referans Merkezleri bulunan TİHV kurulduğu yıldan bugüne kadar yaklaşık 18 binden fazla işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmış kişiye tedavi ve rehabilitasyon hizmeti sunmuştur.

TİHV çalışmalarını aşağıdaki değerler ışığında yürütmektedir:

- Evrensel insan hakları değerlerine bağlılık.

- İşkence ve diğer kötü muamelenin karşısında olmak.

- Ayrımcılığa ve diğer tüm insan hakları ihlallerine karşı olmak.

- Demokrasi, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine bağlılık.

- Toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine bağlılık.

- Etik ilkelere bağlılık.

- Hakkındaki suçlama, siyasi görüşü ve kimliği ne olursa olsun işkence gören herkese eşit ve aynı ilkeler çerçevesinde hizmet sunmak.

- İşkence ve diğer kötü muamelenin önlenmesinde bütüncül yaklaşıma bağlılık.

- Gönüllülük ile profesyonelliğin dengeli biçimde harmanlanması.

- Örgütsel bağımsızlık, kolektif çalışma, dayanışma ve sürekli yenilenme.

- Esas olanın hayatı dönüştürmek olduğu gerçeğinden hareketle “uygulama, bilimsel araştırma ve eğitim” üçlemesinin bütünselliği. (Haber merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.